25 Aralık 2010 Cumartesi

Noel baba kadar basiniza tas dussun.! [ Noel, christmass nedir bilmeyenlere]



Aranizda hala christmas, noel denilen seyin 31 aralikta kutlandigini zanneden elit-i iftiharlarimiz varmis. Hooo hooo hoooo diye gulmek istiyorum simdi onlara ben :) Biz bunlara kendini modern ve kulturlu göstermeye calisan aslinda özunde hic bir kot bilmeyen sosyete pazari ezikleri de diyebiliriz. Afedersiniz ama siz 1 ocakta "mutlu noeller" diye haykirdiginizda gavurlar size kiclariyla guluyor.. Bu konuda onlari destekliyorum, cunku sonuna kadar hakediyorsunuz siz bu muameleyi. Neymis efendim Turkiye'nin kulturu genismis, degiskenmis, geliskenmis. Gecin bunlari anam babam. Adi ustunde kristmis (krist= hristiyan), hala anlamakta gucluk ceken zIndIklar var.. Onlar icin ufak bir aciklama yapayimda sevab haneme arti puan kazandirmis olayim.
Sag omzumdaki melek, yaz kizim..




Öncelikle bilinmesi gereken en önemli nokta Noel 24-25 aralikta kutlanir, kesinlikle ama kesinlike 31 aralikta degil. Hristiyanlarin kutladigi dini veya evrensel bir bayramdir. Hristiyanlar tarafindan mesih olarak kabul edilen Hz. İsa'nin dogum gününün geleneksel olarak kutlandigi yillik tatildir. Noel’de, İsa'nin dogum günü kutlamasiyla birlikte cesitli âdetlerler de yerine getirilir. Nedir bunlar: noel agaclari suslemek, hediyelesmek (paketler 25 aralikta acilir), hindi-domuz (simgesel yemekleri), noel baba objeleri vs.

Ve bu objeler 25 aralik sonrasi kaldirilir, yerine parti susleri, havai fisekler kukuletalar alinir.. Iste bizim de yapmamis gereken tam da bu. Elbette yeni yili coskuyla kutlamak biz muslumanlarinda hakki ama bunu noel adi altinda yapmayin gözunu seveyim..Yeniyili kutlamak istiyorsaniz alin balonlarinizi, kukuletalarinizi, duduklerinizi, cekirdeklerinizi kutlayin kardesim. Noel baba ve noel agaclariyla gercekten kendinizi cok komik bir duruma dusuruyorsunuz..




Neden kendi bayramlarimiza gelince bu kadar özen gösterilmez ayrica? Bunun son örneklerini kurban bayraminda yasadik, cocuklarimiza gerek görsel medyada gerek bazi gazetelerde kurbanin bir katliam bir yok edis, hayvanlara yapilan zulüm gibi göstermeye calistilar. Bu sayede dinimizin insanlik adina,yardimlasma adina unutulmusu hatirlatma, dargini baristirma adina öngörduklerini göz ardi etmediler mi?
Peki o cok duyargacli vatandaslarimiz ayni tepkiyi zaten kIt olan agaclarimiz katledilirken neden göstermiyor? Katledilen bu cam agaclari evlere getirilerek daha mi Avrupai olmus olacaklar ya da agacin dibine hazreti isa’nin inmesi bekliyecekler?



Noel baba safsatafasi var bir de, ne yalan söyleyim ben de sevimli buluyorum bu hayal urunu yasli tontonu. Lakin söyle bir sey var ki o da baska bir dinin sembolu olmus biri.sorsaniz bu noel elbiselerini giyenlere,giydirenlere, beklide ne yaptiklarinin ve kime ne amacla hizmet ettiklerinden haberleri bile yoktur..

Bizim öz ve öz olan gercek olan degerlerimiz yok mu.. elbette var ama batili degerler iliklerimize o kadar islemis ki, kendi degerlerini koruyanlara "amele, kiro, eski kafali ve banal" yakistirmalari yapilirken, bati özentileri " modern, cagdas ve kulturlu" kabul ediliyor. Cok sacma..!



Ille de yasli bir tonton simgesi ariyorsaniz kendinize, bizim olmayan noel baba yerine bizim olan Nasreddin Hoca'yi sevin. Onun sevgisini asilayan cocuklariniza ki en azindan bir ise yarasin. Hem guldursun , hem dusundursun minik beyinlerini..

Yillardir Avrupa'da yasadigim icin ister istemez bu adetlerin icine dahil oluyorum. Mesela noel yemeklerine davet edilir giderim, hediyeler alinir bugunde kirmak olmaz alirim.. Kucuk noel baba objeleri hediye edilir geri cevirmem.. Yabanilik yapip yok siz gavursunuz uzak durun benden diyecek halim yok. Memleketimi kötu tanitamam yabancilara..Lakin en azindan Turkiye'de bazi seylere dikkat edelim lutfen. Ne anlama geldigini bilmedigimiz seyleri sahiplenmeden önce bir arastiralim, ögrenelim ona göre yapalim secimlerimizi. Köru körune baglanmayalim baska degerlere.

Ayrica musluman bir ulkede yasiyorsak, turkce konusuyorsak ARTiSTLiK yapmanin alemi yok.. Yeni yilda kurun cilingir sofranizi doyasiya kutlayin.. Noel ve cristmist kelimelerini uzak tutun hanenizden.

iyi haftasonlari herkese. Hepinize cingilbeeeeeennlerimm.

70 yorum:

Erkan Şen dedi ki...

İnan senin şu yaklaşımından acayip etkileniyorum. Tam içlerinde olduğun için ve bize/kendine dışarıdan -hem fiziksel hem de ruhsal açıdan- bakabildigin için sanırım bunlar.

Sonuna kadarkatiliyorum sana.

Herkesin unuttugu bir dönemde "Ölümünün imanla olmasını dileyen" güzel insan...

Bir kez daha altına imzamı atıyorum görüşlerinin.

Sevgi ve saygıyla.

éLLa Çiça dedi ki...

Ne guzel sözler bunlar, valla utandiriyorsunuz beni. teveccuhunuz. Ayni göruste olmaniza cok sevindim. demek ki hala umut var.

zeynep dedi ki...

Ağzına sağlık diyorumm.

Adsız dedi ki...

canim dostum benim beni yormadan icimdekileri tek tek ince ayrintisina kadar dökmussun on numara olmus! :))
bu yil basinda napiyorsun yevrumm :)))

aksilaz dedi ki...

Helal kız sana.

akşamları evlerin pencerelerinde süslenmiş ağaçlar yanıp sönüyor. bu ne rezillik anlayamıyorum. Heryerde yeniyıl balolarının afişleri var. O kadar çok salak varki onlarla birarada yaşamaktan bıktım neredeyse.

éLLa Çiça dedi ki...

* zeynep tskler :)

* enk'cim bu tarafa gelirsen beraber cekirdek citlatiriz, fisek patlatiriz, taytlarimizi giyer serpil cakmakli dansi yapariz, sabaha kadar isim sehir oynariz. hI ne dersin?

* aksilaz eyvallah gözum .p

Adsız dedi ki...

taytimi giyip geliyorum :))leoparmu zebrami olsun :)) deseni `?

éLLa Çiça dedi ki...

zebra olsun, bendeki zebrali buluzu da ustune giyersin :)) yesil tayti da getir onu da ben giyyim ahaha :D

çitlembik dedi ki...

ay hayır bi de bunu marifet sayan insanlar var senin dediğin gibi. lütfen ama ellacım haksızlık etmeyelim, çam ağacı kesmeyelim plastik ağaç kullanalım demiyolar mı, lütfen lütfen :)) hele şu kurban bayramı olayında o kadar o kadar o kadar haklısın ki. adamlar ortalığı yıkıp geçirdiler hayvanlara eziyet diye.

éLLa Çiça dedi ki...

citlembikim ee napalim yani biz de plastik inek mi keselim kurban da? ahaha :D

esra dedi ki...

Ah tatlı arkadaşım benim.. ilk kahkahayı sağ omuzundaki meleği görevlendirirken attım:))))sonraki okuduklarım ise harika bir yazı...ama en son tavsiyeni hiç beğenmedim:))çilingir sofrası tavsiyeni....linkini loğumda verip bu yazıyı başka blogcularlada paylaşmak istiyorum...ama son tavsiyesini dikkate almayın arkadaşlar diyerek bloğumda duyurucam..senin için problemse bir mesajla kalırırım yazını ...

éLLa Çiça dedi ki...

esra'cim paylasabilirsin tabi ne demek. cilingir sofrasini ben demesem de kurarlar zaten millet bahane ariyor :) ille de icki olmasina gerek yok bu sofrada ben ayranla cigköfte yiycem mesela.
:)

Nidaersin dedi ki...

Sıra dışılık sözkonusu iken yalapaşlık tavan yapıp kabul görüyor ehrenikar(! ortamda.Yabancı dilli yorumlar farklı algılana dursun:)Noel(Weinachts)Neu jare aristokraklığı içselleniyor bi güzel hangi mesaj düzeykar sınıflandırılabilinir hegemonik varsıllıkta:(

"Birileri sarmallayıp hemcisini şaikalada" sözün özü izole edilirmi? isnancıl debresyonlar her halükarda geçiştirliyorsa? İkilem kelimesine men tutsağım, dibi buz tutsa İsveçin kimin umrunda sister:))

éLLa Çiça dedi ki...

Nida su yorumlarini bir de benim anlayacagim dilde yazsan tam super olacak. entel olayim diye kasmana gerek yok hayatim.. degisik kelimeler kullanmakta karizma göstermiyor insani, dosdogru anlat söylemek istediklerini. zira böyle cok anlasilmaz oluyorsun. öpuyorum guzelimi.

Nidaersin dedi ki...

Böyle yazacağını bekliyordum, anlaşılmaz olmak istiyorum ya... enetel-dandel işlerine akılım ermez benim biliyorsun düşünce özürlüğüm. Tatlım sana bu şarkıyı hazırlamıştım bile cevap yazdığın için seni mükafatlandırıyorum.Yazdıklarımıda algıladığını biliyorum. Ben açıklarım ama çok uzun olur:)
Bende öpüyorum özlediğimi...

Gülhttp://videozaplat.com/izle/gonulcelen-klibi--affettim-seniay –

Affettim Seni

Başımı döndürür hasretin senin
Yetmezki hiçbirşey yerini doldurmaya
Geceler yerini bırakmazki sabaha
Bilirim doğmayacak güneşim sensiz

Gel birtanem affettim seni
Gel gel sevgilim olamazsın sende bensiz
Gel birtanem affettim seni
Gel artık yeter yormasın ayrılık

Affettim seni dön bana
Affettim seni inan
Sakınırım herşeyden gözümden bile
Ben nasıl kıyarım sana

Hero of Darkroom dedi ki...

bu kadar katı yaklaşmamalı bence.. türklükle müslümanlığı karıştırmamalı.. ayrıca şuda var herşeyin güzel yanlarından biraz alsak kötü mü.. çocuklarımızı noel baba gibi şirn bi kahramanın getirdiği hediyelerle kandırsak..
ama yine kendi bayramımızda bayram namazımıza gitsek..
çok yönlü olmak lazım bazen ; bişeyleri fanatizm boyutuna getirmeye gerek yok..
Müslümansınız yılbaşını kutlarken gırla alkol alınır bişey olmaz christmas ı kutlarsanız batılılaşmış olursunuz özenti olursunuz..
Yok artık derim ben buna..
Önemli olan kendini unutmadan her yeniliği tadabilmektir .. Saygılar

sweetheartela dedi ki...

Bravo süper bi yazı,süper bi anlatım.Kendi düşüncelerimi böyle güzel ifade edemezdim belkide.İsmini,linkini vererek paylaşmak istiyorum bende yazını,eğer iznin varsa :))

moda_kesh dedi ki...

katılıyorum sana bizim kutlamamız gereken yeni bir yılın gelişi olmalı başka birşey değil çok haklısın
sevgiler

Adsız dedi ki...

çok güzel yazmışşsınız.. elinize sağlık
ben yıllardır anlatıyorum etrafımdakilere noel nedir? Xmass nedir diye.. az biraz yol alabildim:)
31 aralık'a gelince; yıllardır yılbaşı gecesi 22:00 da yatan biri olarak işte onu kutlamayla ilgili bir şey diyemiyorum:)
2011 herkes için umutlarla dolu bir yıl olsun.

nabrut fıdıllıoğlu dedi ki...

DOĞRULARI SÖYLÜYORSUN.BİZ BUNLARI TÜRKİYEDE SÖYLEYİNCE YOBAZ OLUYORUZ :((

elif'in damlası dedi ki...

Canım bak ne dicem sana kesinlikle katılıyorum ve şöyle diyorum :)
7 HRİSTİYAN ORTAK OLUP BİR DANA KESEMİYORSA,BENDE NOEL AĞACI SÜSLEMİYORUM ARKADAŞ!!
nasıl :)

MeL jones' dedi ki...

Evet ya, kızım seni bu yüzden seviyorum. Mantıklısın en başta.
Bizim burda herkes iliklerine kadar özentilik illetine kapılmış durumda. Kurban kesmek tü kaka onun yerine fakirlere para verin diyen tiplerin hepsi 1 ocağa girebilmek için hadi hududu olmayan paralar harcıyorlar, keşke fakirlere yardım yapsalar mesela dimi?
Biz Türk ve Müslümanız. ve ne Türklüğümüzle nede Müslümanlığımızla alakalı bir durum değilken bu durumu inatla yaşamaya çalışıyoruz.
Bunu bir "maharet" olarak
atfedenlere de acıyorum. Yılbaşı kutlamanın da noel baba gelcek hediye getircek" kadar masum bir olay olduguna -bizim için- inanmıyorum.
Velhasıl, çok katılıyorum sana :)

Adsız dedi ki...

Kendine öze düşünümleri olmayanların,çelişkili zahir açıklamara kuzu gibi hemfikir yaklaşımları özgüvensizlik değilmidir? Müslüman mahallesinde solyangoz satanları bağırlarına basanlar,kafalarını ve içindekilerini silikonladıkları zaman,Dini vecibelerinden dolayı yobaz mı oluyormuş?
Öncelikle Neol-Kurban farklılıkları toplum üzerinde öcü olarak empoze edilmemeli. Sonrasında Crismus-Moslem ayrılacağını mutlu yaşadığınız çok uluslu bir toplumda neo-nazi misali içgüdünüzde bulur huzurada veda edersiniz.:)
İbadete doktorinler aşılamayın. İbadet kalple yapılır gizldir ve Tanrı katında o haliyle takdir bulur, gösteriş ise insanın kendini kanıtlayabilme paranoyasıdır=)
Çağdaş toplumun bireyleri zamanı gelince her şeyi öğreniyorlar yada öğrenmeye zorlanıyorlar.
Kimin üzerine vazife ayrımcılık, bırakın isanları bir nefeslik yaşamda özgürlüklerini yaşasınlar.:)
Serap

Erkan Şen dedi ki...

Serap Hanım,

Burayı size cevap vermek için kullanmak istemiyorum. Ancak isterseniz size sosyolojik, ideolojik ve teolojik açıdan, uzun uzun neden sizin anlattığınız gibi olmaması gerektiğini anlatabilirim. erkan.sen@gmail.com adresine göndereceğiniz boş bir bunun için yeterli olur.

Dilekce.. dedi ki...

sana sonuna dek katılıyorum canım, ama sonuna değil, yani çilingir sofrası felan o na bile gerek yok :)) Mutlu yeni yıllar.. :))

Venüs dedi ki...

ağzına sağlık diyorum daha da bir şey diyemiyorum(:çok güzel anlatmışsın,anlaması gerekenlerin de okumasını dilerim.özellikle zaten kıt olan çam ağaçlarının kesilmesi cümlesi olayı bitirmiştir.hadi gittin özendin ettin be adam,bari plastik çam ağacı al.ama kesmez.gerçeği olacak efendim.büyük büyük dedeleri de zaten çam ağacıyla noel kutlardı.

Hakan YILDIZ dedi ki...

*★Merry★* 。 • ˚ ˚ ˛ ˚ ˛ •
•。★Christmas★ 。* 。
° 。 ° ˚* _Π_____*。*˚
˚ ˛ •˛•˚ */______/~\。˚ ˚ ˛

bay tükancı dedi ki...

İşte budur abicim ya, mükemmel anlatmışsın..
Yine de yapacam bi program ama sırf degişklik olsun diye :)

Adsız dedi ki...

Çok güzel açıklamışsın, ellerine sağlık :)

éLLa Çiça dedi ki...

Yorumlariniz icin hepinize tesekkur ederim. inanin en azidan bazilarimizin degerlerimizi yitirmemis olmasina cok sevindim..

Bu arada Erkan Sen bence burada da cevap verebilirsin.. Basklari da faydalanmis olur hem böylece.

éLLa Çiça dedi ki...

elifin damlasi, "7 HRİSTİYAN ORTAK OLUP BİR DANA KESEMİYORSA,BENDE NOEL AĞACI SÜSLEMİYORUM ARKADAŞ!!" iste bu superdi :)))))

Erkan Şen dedi ki...

Çok uzatmadan şunlar söylenebilir;

1. Teolojik açıdan bir dine inananları o dinin kurallarını uygulamıyor dahi olsalar kabul etmeleri gerekir. Burada dinin ne olduğunun bir önemi yoktur. Dinin kurban kesmeyi emrediyorsa yapıp/yapmamak senin bileceğin şeydir. Ancak kınamak gibi işler insanı tamamen dinden çıkartabilir.

2. Sosyolojik açıdan, kültürel çoğulculuk ve azınlıkların korunması açısından toplumların kendi adet ve örflerini mümkün olduğunca korumaları gerekir. Tek tip insanların olduğu bir dünyada dahi iyi ve güzel bir toplumu hedeflemek insanlığın gelişmesi duracağı için mümkün değildir. Bizim Ramazan ya da Fitre bayramımızın adının şeker bayramına çevrilmemesi de insanların kurban bayramında kurban kesmeleri de bunlara örnektir. Bunun en olumsuz örneklerinden biri ise -senin de yazında belirttiğin gibi- altındaki anlamları bilmeden şekli uygulamaları alarak batılılaşıldığının sanılması, fakat tam aksine bir yozlaşma ve kültür erozyonuna sebep olmaktır.

3. İdeolojik açıdansa her ülke ve toplum günümüz dünyasında kendi kültürünü bir başka devlete ya da topluma dayatmaya çalışır. (Bunun kola reklamı ya da yılbaşı ağacı ve azizlerle yapılması dayatma olmadığı anlamı taşımaz.) Kendi kültürünü korumayan topluluklar asimile olmaya mahkumdurlar. (Burada malesef en büyük erozyonu Türkiye'miz yaşıyor.)

Ayrıca son bir not olarak da belirtmek gerekirse ibadet yalnızca kalp ile yapılmaz. Bazı ibadetlerin birden çok yanı vardır. Kimi yalnız beden, kimi mali güç kimi ise maneviyat ile yapılır. Ancak birçok ibadet bunların birleşimidir. Özgür olunmayan bir toprakta cuma namazlarının farz olmaması bu ibadetin aynı zamanda bedeni bir ibadet olduğunu kanıtlar. Allah katında gizli ve mükafatı yüksek ibadet sadece oruçlunun orucudur. (Buradan gösteriş için ibadet yapılır anlamı çıkartmayalım lütfen.) Hatta maddi yardımların toplum gözü önünde yapılarak başkalarını özendirmesi de tavsiye olunan şeylerdendir. (Yardımı yapanın çıkıp böbürlenmemesi ve yardım edilen kişinin zor durumda kalmaması koşuluyla.)

Not: Yeni yılın iyilik ve güzellikler getirmesini dilemenin bir sakıncası olduğunu da düşünmüyorum.

Kusura bakmayın biraz uzunca oldu.

Selam ve sevgiyle.

♥pemb€sinti♥ dedi ki...

Valla sekerim gel bize abim ç.ğköfte yapara kesin o gun sen hem abımın el tadına bakmıs olursun hem sana iyi zevce olurmu annarsın ne dersin :) enki getir istersen oda dıardan bi göz olarak ikinize bakar :D:D:D:D cok öptümm.

faatih dedi ki...

baltalı ilah gibisin :))

hindistan cevizi ve kestane dedi ki...

ben şu en sondaki avuç içi mumlu olan fotoğrafa bayıldım :) birde bu 25nde hediye olayı birinci ağızdan edindiğim bilgiye göre ortodokslara has birşeymiş.. protestan ve katoliklerde durum değişiyormuş. -mış,-muş..
sevgili ella yeni yılda sana ve herkese mucize dolu yeni bir yıl diliyorum.. bu kadağğğ.. ama bu fotoğrafı alır desktopumda kullanırım haa ,çok güzel,sıcacık :)

Nidaersin dedi ki...

Dini bilgi, çoğu dindar insana göre, dini önderler, kutsal metinler ve/veya şahsi ilham ile kazanılır. Bazı dinlere göre bu tür bir bilgi sınırsız bir mahiyettedir ve her türlü soru ve soruna cevap niteliği taşır. Bazı dinlere göre ise dini bilgi hayata özellikle dini ve pratik anlamda etki eder ve gözlem ile elde edilen bilgiyi tamamlayıcı niteliğe sahiptir. Bazı dinler ve dindar grup ve bireylere göre ise bahsedilen yollardan elde edilen dini bilgi kesin, şüphesiz ve asla yanılmaz türdendir. Dini bilginin tanımı, idrak ve tahlil ediliş biçimleri çoğu zaman dinden dine, mezhepten mezhebe ve bireyden bireye değişiklik gösterir.

Bilimsel bilgi ve metod ise, tam tersi biçimde, dünya ile birebir temasa dayanır ve sadece fiziksel evren ile ilgili kozmolojik soru ve sorunlara cevap verebilir - cevap arar. Tüm bilimsel bilgi şüphe ihtimali barındırır ve daha sağlam delillere dayanacak gelişim ve değişime açıktır.
Sevgiler..

Hakan YILDIZ dedi ki...

Bütün dini bayramlar ve kutlamalar toplumların binlerce yıllık birikimi olan

gelenek ve göreneklerden oluşurlar. Ve bu gelenek-göreneklerin bir çoğu

aslında dinde olmayan şeylerdir. Ama toplumlarda dini uygulamalar olarak

yer etmişlerdir. Yani işin en temelinde din zaten bir gelenek ve görenekler

bütünüdür. Örneğin nasıl ibadet edileceği kuran da yazmaz. Müslümanlar

bu bilgileri peygamberin sünnetinden ve hadislerden alırlar. Ama yine bu

davranış biçimleri yüzlerce sene içinde ister istemez değişime uğrayarak

günümüze gelmişlerdir.

Yani gâvur adeti dediğimiz bir çok şey aslında bizim gelenek ve

göreneklerimizin içinde de mevcuttur. Örneğin aynı dine ve ırka sahip

olmalarına rağmen Rumlarla Yunanların gelenekleri farklılık gösterebilir.

Yani müslüman bir toplum içinde yaşayan hıristiyan bir toplum zaman

içinde ister istemez müslümanlarla kaynaşacağından ülkesindeki

geleneklerinden daha farklı bir kültür sergileyecektir. Tabii ki aynı şey

hıristiyan toplum içinde yaşayan müslüman azınlık içinde geçerlidir.

Bugün artık medya ve internet sayesinde insanlar bir çok şeyden haberdar

olmakta ve farklı kültürleri tanımaktadırlar. Bu konuda en güçlü araç ise

televizyondur. Sürekli televizyondaki yabancı dizileri seyreden bir neslin

gelenekleri de zamanla melezleşecek ve öncekilerden daha farklı olacaktır.

Yani bu bağlamda başınıza Noel baba büyüklüğünde bir daş düşeblüü, ayı

çıkabülüü.

Kısacası dinimizde şu vardır bu yoktur demenin bir manası yoktur.

Teologlar bile bir çok konuda kendi aralarında anlaşamamaktadırlar. Bütün

semavi dinler aşağı yukarı benzer temeller üzerine kurulmuşlardır. Temel

kitap Tevrattır. İncil ve Kuran tevratın barındırdığı bir çok dini hikayeyi

barındırır. Zaten iyice araştırılacak olursa kutsal kitaplardaki hikayelerin en

temelinde, ta Gılgamış destanına kadar dayandığı görülecektir. Bu

bakımdan değişmez dediğimiz bir çok şey aslında biz fark etmeden gayet

güzel değişmektedir. Ve buna karşı koymak mümkün değildir. Nasıl ki

safkan ari ırk olarak kalmak mümkün değil ve insanlar sürekli birbirlerine

karışmaktalarsa, tabii ki de gelenek göreneklerimiz de zamanla

değişecektir.

Yani isterseniz şu şekilde açıklamaya çalışayım:
Vakti zamanında kim çıkabilir de Zeus hakkında ileri geri konuşabilirdi

söyler misiniz? Ama bugün Zeus deyince mitolojik bir masal olduğundan

bahsediyoruz değil mi?

Evet. Bu işler böyledir. bugünün dini yarının mitolojisidir. Tabii ki bu

durumu kabullenmek inançlı insanlar için çok zor, hatta imkansızdır. Ama

insanlık tarihi incelendiğinde değişmez denen şeylerin sürekli değiştiği

görülecektir. Ve ilk başlarda tepki verilen şeylerin nasıl da herkes tarafından benimsendiği anlaşılacaktır.

Benim kişisel görüşüm herkesin neye istiyorsa ona inanabilmesi yönündedir. İsteyen konuşan bir yılana inanır, isteyen Noel babaya inanır, isteyen şambabaya inanır ve kendi geleneklerini uygular. Amaaa! bu gelenek ve görenek dediğimiz şeyler bir dayatmaya dönüşür ise eğer bilin ki arıza çıkacak demektir. Ya sev ya terk et dayatması sayesinde bugün Türkiye yaşanmaz bir yer haline gelmekte.

Neyse efenim çok uzattım. Şayet ilginizi çeker ise şunu da okuyabilirsiniz.

http://hakanium.blogspot.com/2010/12/neden-camur.html

éLLa Çiça dedi ki...

yazinin eksikliklerini yorumlarinizla tamamladiniz tesekkur ediyorum herkese. Zit görusler bile ayri bir zenginlik katti yazima onlara da tesekkur ederim.

Yalniz bazilariniz bi kismi anlamis. Tabi ki herkes istedigine inanir, istedigine inanmaz. Her zaman sunu benimsemisimdir: "Lekum dini küm veliyedin". Yani sizin dininiz size, benim dinim banadir. Mesele burda insanlarin inanclari degil kesinlikle..Ya da hristiyan adetlerini kucumsemek hic degil, isterseniz gidin din degistirin benim bunu bile yadirgamaya hakkim yok.. Söylemek istedigim sey insanlarin bazi seyleri sirf özenti ugruna, yanlis biliyor olmasi. Mesela noeli Turkiye'de bir cok insan yilbasinda zanneder, 25 aralik oldugunu bilmezler. Eger illa ki kutlamak istiyorlarsa en azindan dogru sekilde ve dogru tarihte kutlasinlar. Ben bu yanlisi duzeltmek istedim. O yuzden kimse kalkipta bana insanlarin özgurluklerini kisitladigimi söylemesin.

Yurt disinda yasayan biri olarak (gözlemlerime dayanarak söyluyorum), gercekten komik duruma dusuruyoruz kendimizi. Avrupadakiler halimize guluyor. Bu duruma göz yumamazdim, ben söyleyim de neyin ne oldugunu sonra kim ne istiyorsa onu yapmaya devam etsin.

Hakan YILDIZ dedi ki...

Yazdığım yorumun görünüm olarak böyle çıkmaması gerekiyordu. Ama bir hata olmuş kusura bakmayınız.

éLLa Çiça dedi ki...

Ha unutmadan hepinizin yeni yilini simdiden kutluyorum.. Gönlunuze göre bir yil gecirmenizi dilerim.

Nurjan'LA moda dedi ki...

GERÇEKTEN
AĞZINA SAĞLIK KUTLUYORUM SENİ...

modafobik dedi ki...

Ahaha müthiş keyifli ve bilgilendirici bir yazı olmuş valla, şimdiden herkese mutlu yıllar! :)


Agatha'dan 250 TL değerinde hediye çeki kazanmak için son gün! Modafobik, yenı yılda da ışıl ışıl! :)

éLLa Çiça dedi ki...

tesekkur ederim. bu arada hepinizin yeni yilini kutlarim. hayirlara vesile olur insallah.

Adsız dedi ki...

Noel şenlikleri sırasında ışık ve süslerle donatılan ağacının Pagan geleneklerinden gelen bir ritüel olduğu bilinmektedir. Yaprak dökmeyen ağaçları ve çelenkleri ölümsüz yaşamın simgesi olarak kullanmak, eski Mısırlıların, Çinlilerin ve Yahudilerin ortak bir geleneği idi. Avrupalı putperestler arasında yaygın olan ağaca tapınma, Hristiyanlığı benimsemelerinden sonra Noel‘de ağaçları donatma geleneği biçiminde sürdü.eski sümer gelenekerinde de kutlanıyordu.yani aslında tam bir hristiyan geleneği değildi sonradan öyle kutlanılmaya başlandı.

Your style is your signature dedi ki...

ah bir sevindim bir rahatladım şöyle bi oh çektimmm okuyunca bu postu,yalnız değilim demek. şiştim şu son bir kaç haftadır bu noel yeniyıl geyiklerinden.hayır yeni yıl ve noelin birbirinden farklı oldugunu anlamak için kuşun beynınden daha fazlası da lazım değil ama nedir bu anlam karmasası bılemedım !

éLLa Çiça dedi ki...

* Adsiz iste bunu bilmiyordum aydinlattigin icin sagol..

Urfa Tutkunu dedi ki...

Sevgili Ella size katılıyorum. Ben de hiç anlamamışımdır kurban bayramının katliam, ama hindi dolması ve yılbaşı ağacının modernlik olmasını. Noel Baba ve Nasreddin Hoca konusunda da bir yazı vardı. Çok hoşuma gitmişti okuduğumda. Şu linkte bir kısmı var yazının bakmak isterseniz:

http://www.komikdunya.com/default.asp?istek=komik_yazilar&yaziid=450

Hakan YILDIZ dedi ki...

gerçi biraz forum gibi olacak ama kurban bayramına istinaden daha önceden yazmış olduğum bir şeyler vardı. bir bölümünü kopyalayayım istedim. neticede geleneklerden konuşurken yerinde olur diye düşünüyorum.

et yemeye tamam. bir itirazım yok. zaten vejeteryan falan da değilim. benim tepkim, bir canlının boğazını kesme olayının kutlanması gereken bir bayrama dönüşmesidir. ortada insani duygulara sahip hiç kimsenin inkar edemeyeceği bir vahşet vardır. ilkel çağlarda kurban edilen insanlar için de aynı şey sözkonusuydu. anlaşılan ilkel çağların ötesine ancak insan kurban etmemekle geçmişiz. yoksa aynı vahşet yine devam ediyor. bezbahalarda yaşanan vahşetin farkında olmayan biri de değilim. lakin dünya zaten adil bir yer değil. ve hayvanlara yapılan işkenceleri insanlara yapan insanlar da var. içinde bulunduğumuz düzende bunun önüne geçmek mümküm değil. ancak vahşeti bir bayram, bir seviç olarak algılamamamız konusunda size doğruları gösterebilirsem şayet, belki bu sistemin biraz daha iyi yöne gitmesine yarar diye düşünüyorum.

tabii birde kurban adetinin temeli yaratılış efsanesinden hemen sonra insanın dünyaya atılmasıyla başlıyor. yani biz medeniyetten bahsederken hala binlerce yıl önceki inançlarla yaşmaya devam ediyoruz. gelişen sadece insanların beynini tembelleştiren teknoloji olmuş. belkide teklojiyi geliştirmek ve beynimizi tembelliğe alıştırmak yerine, aklımızı geliştirseydik bugün daha barışcıl bir yaşam sürüyor olurduk.

éLLa Çiça dedi ki...

Hayvanlarin öldurulmesini bir katliam olarak göruyorsun ama önune bir tabak izgara sis veya cizbiz edilmis pirzola gördugun zaman yumuluyorsun. O zaman sen de bir le$ yiyicisin demektir. Bu ne perhiz bu ne lahana tursusu diyesi geliyor insanin.Yeme o zaman, hatta butun kasaplarda katildir sana göre gitme o zaman..!
Ayrica Kurban bayraminda kutlanan seyin kesilen hayvanlari öldurmek oldugunu iddia etmense ayri bir sacmalik. Öncelikle bayramlarin ne icin kutlandigini bir ögrenmek lazim..
Eskiden kurban edilen kiz cocuklarinin yerine Allah tarafindan kurban indirilmis ve caiz görulmus. Sen bunu sorgulayarak ona da sirk kosmus oluyorsun bir nevi.

Ayrica gelismekten ilerlemekten bahsetmissin. Din ; bir gelenek görenek veya adet degildir ki zaman icinde degisime ugrasin. Din bir inanis bicimidir. Kitabimiz Kur'an'in gecmisten gunumuze tek bir harfi dahi degistirilmemistir ve iceriginde hala gelecege isik tutan derin bilgiler barindirir.. Bilim adamlari bugun buldugu kesiflerin aslinda taa yillar öncesinden Kur'an'da belirtildigini bile gösteriyor.. Ilerleme kaydetmek istiyorsan biraz incele derim ben. Turkce mealini okursan ne demek istedigimi anlayacaksin.

Hakan YILDIZ dedi ki...

öncelikle şöyle bir yanlış inanışı ortaya koymak şart,
araplarda cahiliye dönemi denilen zamanlarda kız çocuklarının diri diri gömüldüğüne dair hiç kanıt yoktur. bu sadece mesnetsiz bir iddiadır. zaten öyle olmasını gerektirecek bir durum da yoktur. çünkü o zamanlarda kölelik denen bir kurum vardı. ve bir materyal olarak görülen kadın öldürülmek yerine satılırdı. yani o dönemlerde kız çocuklarının diri diri gömüldüğü sadece bir safsatadır.

ayrıca bu adete neden karşı olduğumu da zaten belirttim. bunun et yemekle ya da yememekle bir ilgisi yok. önemli olan hayvanların kesilmesi olayının bir bayrama bir kutlamaya dönüşmüş olmasıdır. ki bu son derece yanlıştır. her kurban bayramında yaşanan rezaleti basından görüyoruz. ayrıca kimsenin fakirler doysun diye kurban kesitiği falan da yok. kurban kesenler de zaten fakir ve eti kendileri yiyorlar. ve eğer zar zor kurban kesecek kadar fakirsen kurban zaten caiz değildir.

bir de tabii kuran hariç bütün kutsal kitapların değiştiği söylenir. ama bakalım gerçekten öyle mi?

kuran'ın orijinali: deri ve kemikler üzerine yazılmıştır ve bu yazıtlar artık yoktur. değişmedi ise orijinalleri nerede?

kuran'ın ikinci orijinali: ebubekir döneminde yapılan derleme. yakıldı.

kuran'ın üçüncü orijinali: halife osman döneminde oluşturulan "azmalar" .bunlar da dünyanın hiç bir tarafında yok.

yapılan inceleme ve aktarmalarla görülen o ki, muhammed'in "vahiy katiplerine yazdırdığı" bildirilen "kuran"ın ne "aynı" ne de "tümü" eldeki kuran'da. halife mervan kendi gerekçesini şöyle açıklar; "onda yazılı olanlar, osman tarafından yazdırılan mushaflara geçmiştir. artık ona gerek kalmamıştır. yakılıp yok edilmeseydi, zamanla kuşkulara yol açılabilir, ondan alınarak yazılan mushaflar çevresindeki kuşkuları önlenemeyebilirdi. bundan korktum, o nedenle yaktırdım.

işin aslı şudur. bütün kutsal kitaplarda yazanlar (hepsini okudum) en temelde ta gılgamış destanına dayanır. diğer bir kandırmaca ise bilimde olan gelişmelerin kuran da yazıyor olmasıdır. istediğiniz örneği verebilirsiniz cevaplamaya hazırım. (:

éLLa Çiça dedi ki...

Ha yani butun sorun hayvanlari kesip yerken bayram ediyor olusumuz, kutluyor olusumuz öyle mi. Yani hayvani kesip yerken "vah canim " diye aglayip yersek daha duyarli olacagiz, dogru mudur?

Hakan YILDIZ dedi ki...

sanırım ne demek istediğim pek anlaşılmadı. ve anafikir kayboldu gitti.

söylediğim şey çok basittir. elbette ki hayatta kalmak için beslenmek zorundayız. mesela avcılık bu yüzden vardır. ama günümüzde avlanmaya gerek yoktur. çünkü böyle bir zorunluluk yoktur. ama bir çok insan buna spor kılıfı uydurarak sırf ilkel zevklerini tatmin hayvanları öldürmektedir.

bir hayvanı beslenmek için öldürmekle zevk için öldürmek arasında fark vardır. sanırım bunu algılamak pek zor olmasa gerek. işte kurban adeti de binlerce yıl önceki insanların geleneklerinden başka bir şey değildir. sadece semavi dinlerde değil bir çok kültürde mevcuttur. ama günümüz şartlarında bir canlının kafasını kesme işini kutlanması gereken bir bayrama dönüştürmek, sebep ne olursa olsun ilkelliktir. bu mantıkla eğlence anlayışımız düğünlerde silah sıkmaktan tutunda trafikte terör estirmeye kadar boyutlara ulaşabilmektedir.

bu söylediklerimi net olarak anlayabilmek için efsaneleri bilmek gerekir diye düşünüyorum. şimdi buraya yazardım ama sayfalar dolusu yazı tutar, muhtemelen de okunmaz. ilginiz var ise öncelikli olarak yaratılış efsanesinden başlayabilirsiniz.

ben her zaman mantığıma göre hareket etmişimdir. aklımın almadığı hiç bir şeye inanmam. örneğin kutsal kitaplarda bile yazsa ben konuşan bir yılanın varlığına inanmıyorum. çünkü akıl dışı buluyorum. daha ziyade inanç değil bilinçtir önemli olan. aşağıdaki linkte konu hakkında biraz daha detaylı olanı mevcuttur.

http://hakanium.blogspot.com/2010/12/inanc-m-bilinc-mi.html

éLLa Çiça dedi ki...

Valla Hakanium ne dersen de, hayvanlari katletmenin ilkellik disi oldugunu iddiani ederken ayni zamanda da o katledilen le$i yiyiyor olman seni hem celiskiyi dusuruyor hem de sözlerin samimiyetsizligini gösteriyor. Sen ve senin gibi dusunenler et yemeyi birakirsa et satislarinda eminim cok buyuk bir dusus olur, belki de böylece daha az hayvan katledilmis olur ha ne dersin?


Ha ayrica burada konumuz kimin neye inandigi degil.. Herkes istedigine inanmakta özgurdur.. Benim burada kafama takilan sey efsaneler, hayatin var olus amaci, ilkellik modernlik degil. savundugun seyle celismen oldu. o yuzden o kisima odaklanmis vaziyetteyim.

Hakan YILDIZ dedi ki...

çeliştiğim hiç bir yer yok. sadece senin konuya bakış açında algıda seçicilik var. ben burada vejteryanlığı savunmuyorum. ha mümkün olsa olurdum ama sağlıksız. ve mecburen protein almak zorundayız.

benim anlatmaya çalıştığım şeyi anlamaktansa, herkesin bildiğine aykırı şeyler söylediğim için bana saldırmayı tercih ediyorsun ki dediğim gibi aslında ben çelişki içinde falan değilim.

tekrar edeyim, bir canlının kafasını kesip bayram yapmak medeniyet değildir. bunu binlerce yıl önceki insanlar yapıyordu. biraz vicdan sahibi kimse bu durumu mantıkla açıklamaya çalışmaz.

éLLa Çiça dedi ki...

söyledim yine söyluyorum bunun vicdanla alakasi yok. bunu bana bir veteryan demis olsaydi anlardim. ama acidigin seyi yiyip vicdandan bahsetmen cok sacma.. Ha o hayvanin ölumunu kutlyarak etini yemissin, ha kutlamadan yemissin. sonuc itibariyle onlarinda senin de midene girmiyor mu? Medeniyetsizlikle sucladigin insanlardan farkin ne senin?

éLLa Çiça dedi ki...

Bugun kestigimiz kurbanin ettinden yapilmis bir kebap ikram etsem sana onu reddetmedigin surece benim gözumde bizden farkin yok..

Hakan YILDIZ dedi ki...

fark şudur,
önemli olan hedef değil, hedefe varma uğruna kullandığın yoldur. batı düşünce tarzı son derece oportunist bir yapıya sahiptir. ve hedefe varmak için kullanılan her yol mübahtır.

ben geleneklerimiz öyle diyor diye hayvanların kafasını kesip bayram yapmıyorum. ha müslüman mısın diye merak ediyorsan söyleyeyim, emin ol en az senin kadar müslümanım. ama kurban geleneğine karşıyım. ve bu durumu da gerekli argümanlarla dile getiriyorum. ama sen benim et yememe takılmışsın. ben zaten bunun tersini savunmuyorum ki. ben olayın diyalektiğinden bahsediyorum.

bayram ve kutlama dediğimiz şeyler, içinde neşe ve güzellik olması gereken günlerdir. ama ben bir canlının kafasını kesmede, herhangi bir neşe ya da güzellik göremiyorum.

Erkan Şen dedi ki...

Öncelikle herkesten özür diliyorum, ilgili olmayıp da eposta kutularına bu mesaj gittiği için rahatsız olan.

Hakan, okuduğunu söylediğin o kitapların iceriklerini bir ara test etmek isterim. Gerçi açıkça söyleyeyim okuduğuna inanmıyorum. Okumuş olsan en azından merak edip "kurban" kelimesinin Arapça karşılığını kontrol eder ve bu cikarimlarla burada ahkam kesmezdin. Ayrıca senin eleştirdiğin seyler bireylerin uygulamaları ve toplum ritüelleri, bunlara din denilemez. Bunlara bakilip asla bir "inanç" elestirilemez.

Okuduğunu söylediğin kitapları daha derinine araştırmanı öneririm ve derinlemesine bilmediğin konularda da ahkam kesmemeni...

Hakan YILDIZ dedi ki...

okuduğum kitap en başta kurandır. ve mitoloji tabii ki. çünkü bu adetlerin temeli binlerce sene öncesine dayanıyor. araştıran biri için bunu anlaman hiç de zor değil. ayrıca neden rahatsız oldunuz ki? kurban ritüelinin eleştirlmesi sizi neden bu kadar rahatsız etti anlayamadım? yani size göre hiç bir şey eleştirlemez mi? şayet içeriği merak ediyorsan en başta islam ansiklopedisine bakabilirsin. zamanın varsa efsaneleri de okuyabilirsin. bilmediğim konular hakkında konuşmamayı tercih ederim. benim burada söylediğim yalan yanlış hiç bir şey yok. sadece bir eleştiri var ama sanırım kaldıramadınız.

Adsız dedi ki...

3 Ocak'ta yorum bırakan adsız tam benim diyeceğimi demiş aslında. Hatta Türkler de Müslümanlığı kabul etmeden önce bu geleneğe sahipti diye biliyorum. Bunun dışında yazdığın diğer herşeye katılmaktayım. ^^

Hazan Esintisi dedi ki...

$ey.. sana katiliyorum da.. tek bir noktada aklim kari$ti.. isvecte öylemi bilmiyorum ama hristiyanlarda noel agaci geleneksel three kingsde kaldirilir biliyordum (6 Ocak)..
(bkz.: http://en.wikipedia.org/wiki/Biblical_Magi )

- dedi ki...

:)

Sergerdan dedi ki...

Çok güzel yazmışsın valla tebrik ederim.

Benim asıl doğum günüm 24 aralık fakat kimlikte 1 ocak olduğundan bu konuya yakından ilgi göstemiştim

Hatta esprisini yapıyordum. Benim doğum günümü hem 24 aralıkta hem 1 ocakta tüm dünya kutluyor diye :D


Samimi ve değerli cümlelerini cesurca paylaştığın için tebrik ediyorum.

MeRaiL dedi ki...

Hmmm, bence sizinde christmas, noel veya turkce olarak dogus gunu ile ilgili pek bir bilgiye sahip degilsiniz!

Ve turkiye'de yasiyipta turkce konusupta hristiyan olmayan insanlar yokmu var saniyorsunuz??
Turkiye'yi sadece muslumanlardan olusan bir ulke saniyorsaniz cok yaniliyorsunuz ve irkcilik yuzunden kimligini aciklamaya korkan insanlar malesef ki cok!

Dogus gunu bir de 25 aralik ayinda kutlanilan bir sey degil, 6 ocak gecesini 7 ocak gecesine baglayan aksam eski takvimlere gore ortodokslar kutlar!

Hem siz inanmaya bilirsiniz, hos gormeye billirsiniz ama bununla mutlu olan, inanan insanlarida kinamaniz yanlis!!

Turkce konusuyorsunuz diye musluman mi olmali??

Tek katildigim nokta yeni yil aksamini noel diye bilmelerinin yanlis olmasi ama sizin gibi sivri cikmak yerine dogruyu bilmedikleri icin hosgoru ile aldirmam, neticede insanlar bunlardan mutlu oluyor, kimse hic bir cani oldurmuyor, hersey sevgi ile, mutlulukla gecip gidiyor!

Hristiyan ulkede musluman bayramlarini dile getirip, orada yasiyan muslumanlari kutlarken bizdeki bu irkcilik niye ??

On yargili olmadan bakabilsek ya olaylara!!

sevgiler

éLLa Çiça dedi ki...

* MeRaiL sanirim yazimi dikkatlice okumamissin.. Oysa ki hem yazimda hem de yorumlarda uzerine basa basa hristiyanlarin inanclarini degil islam dinine inanipta bazi seyleri bilmeden yanlis sekilde kutlayanlara sitem etmistim.. Hristiyan olanlar ve onlarin adetlerine inanlarla kesinlikle bir alakasi yok bu yazinin. Benim ne haddime ki insanlarin inanclarini yargilamak, herkesin dini de inanci da kendinedir. Ama eger ortada toplumsal bir yanlis varsa onu duzeltmeye calismakta benim bir görevimdir. Bu yazi sayesinde bir cok insan noelin gercek anlamini ögrendiler.Ne nedir, ne ne degildir, kimlere özgudur falan..

Aslinda bir nevi hristiyan halkinin adetlerinin aslini anlatarak, en cokta onlara iyilik etmis oldum bu yazimla.

Bunlari acikliyor olmam bile cok sacma, yazimi anlayarak okusaydin icerigi kavrardin. esas önyargili yaklasan sen olmussun bence. Bastan oku derim. Bu yazida ne turkler hristiyan olamaz dedim, ne de hristiyanlari kötuledim.. Bu yazi sadece musluman olupta bilmeden köru körune hareket edenlereydi. Bence bir hristiyan da , musluman da dininin gerekliliklerini (uygulamasa bile) hakkiyla bilmeli. Butun dinlerin inanclarini ortaya karisik bir menu haline getirip kendini komik duruma dusurmemeli. Ya hristiyansindir ya da musluman. Muslu-ristiyan diye bi din yok! Zaten sen ve senin gibi önyargililar yuzunden insanlar ne memleketleri ne de inanclari hakkinda konusmaya cesaret edemiyor.. Cunku yanlis anlasilmaktan korkuyorlar. Vatanini sevene fasist, geleneklerine bagli olanlara da yobaz veya bilgisiz diye damgalamak adet olmus insanlarda.

Ben insanlari inanclarindan veya irklarindan öturu yargilayacak en son kisiyim. Ama cehalete karsiyim.

Ayrica diger arkadaslara da söylemeyi unutmusum 6-7 ocak gecesi noelin bitis tarihidir kutlama tarihi degil.

ladygreenriver dedi ki...

helal olsun bacım sana beee....Ne kadar güzel benim tüm düşüncelerimi anlatmışsın...seni bugün tanıdım bloguma ekledim..inşallah görüşmek üzere canım
sevgiler

terete dedi ki...

valla adamın dibisin ne diyeyim daha

Modavesaire dedi ki...

şu hakanium adlı kişinin yorumlarını okuya okuya sıkıldım yaaa... ben katılıyorum yazdıklarına. Bu yazı noeli kutlayan, bi de blogunda ramazan ( pardon onlar şeker diyo ya :) ve kurban bayramı kutlama yazısı yazan blogculara kapak olsun, biyerlerini tıkasın da çıkmasın !
sevgiler, saygılar..

Modavesaire dedi ki...

bu merail adlı şahsiyette lafı ..ından anlamış :P
yazmasam çatlardım ha...

sıla dedi ki...

meleklerin kız olduğunu nereden biliyon