31 Ekim 2011 Pazartesi

Saat 20:13 , kafamda deli sorular..



Geri sariyor insan, geriye dogru evrilmeye. Karmasa artiyor her gün. Herkeste bir telas ...

Sorsam simdi size yasadiginiz en büyük aci ne diye.. ? Ne cok sey siralanir ardi ardina degil mi.. Herkes ne derinden , ne ic ceke ceke, ne agirdan alarak anlatir acisini…

Zaman nasil da cabuk geciyormus meger.. Biz hep bir sonraki adimin pesindeyken, meger ne yollar kat ediyormusuz da haberimiz yokmus..

Her yasanan olay bir iz birakiyor hayatimizda. En zor olani da hayat devam ediyor diyebilmek...

Gunler sonra zorda olsa bloga yazmayi basarabildim.
Dilerim ulkemizin uzerindeki karabulutlar en kisa zamanda dagilir, yoksa biz hepten dagilacagiz gibi duruyor..

Günün sarkisi Niko Vertis

24 Ağustos 2011 Çarşamba

Allah sizden cok merci.



Cok sevgili okurgaclarim, canim panpislerim, cok degerli juri uyeleri ve sayin belediye baskanimiz.. Ulvi kisilik egolarimi öyle bir sisirdiniz ki size tesekkur etmesem patlayabilirdim siskinlikten.. Bloggerin en'leri secilmis ve bir cok blogger bana kategorilerinde yer vermis, suan kariyerimin zirvesindeyim, cok gururlandim.. Hepinize kiss you.

Hatirlanmak, birileri tarafindan deger görmek en az tencerenin dibinde kalmis pudingi siyirmak kadar guzel sey.. ( bana bak okur! bu benzetmenin benim icin anlami buyuk. Ona göre sekillendir kafanda.)
Benim hic bir zaman en'lerim olmadi. En sevdigim flm, en sevdigim renk, en sevdigim rakam, en sevdigim gun diye kafama göre kategoriler olusturmadim.. Ya da olusturamadim. ne biliyim iste.. $u koskoca blogu acali 2 yil oldu ve bu zaman dilimde öyle sahane insanlar tanidim ki aralarinda secim yapmam neredeyse imkansiz. Ustelik sayilarida oldukca fazla, iclerinden birinin adini yazmayi unutursam vicdan azabindan ölurum( tamam burda birazcik abartmis olabilirim). Uzulurum iste.. Oyuzden bana mim yollayan arkadaslardan özur dilerim..
Cogunluk en cok gezen blogger dalinda beni oscara layik görmus. 2 hafta tatile gittik gözunuze mi batti ulan!! demek isterdim ama terbiyem musade etmiyor canlarim. Evde durmaktan kokustum millet neler diyor. Kim cikariyor bu laflari kimkimkimkimkim??! Ama bundan sonra sirf sizi haksiz cikarmamak adina "sevecegimmmmm, gzecegimmmmmm, görursunuz size neler edecegimmmmmmm" :p

Girisi guzel yapmistik sonunu yine mok ettik okuyucu. Ne diyorduk.. Ha hatirlanmak, unutulmamak guzel sey. valla bak. Bu hafta hep hatirlanarak gecti. Onlara da burdan tesekkur ediyim.

4 yil önce sadece 2 aycik ingilizce kursu verdigi halde, yillar sonra bugun beni gördugunde $Ip diye adimi hatirlayan Hindistan'li ingilizce hocama,



Bundan 7-8 yil önce okuldan tanistigim ve yaklasik 3 yildir görusemedigim fakat bugun ayni sicaklikla ve ictenlikle davranip iftara davet eden ve beni sapsahane agirlayan Arap ve Türk arkadaslarima,


Son olarakta beni bu kadar tatli doguran anama,

cooooooooooook coooooooooooook merci bokubiyen..


Not: tatil bitti, tekrar is basi yaptim. Bir yandan da kurslara gidiyorum. O yuzden yeni postlar girmem zaman alabilir. Beni merak edenler, cok sIk olmasa da genelde burdayim..

Adios.

Günün sarkisi bu olsun. Cosalim biraz.

6 Haziran 2011 Pazartesi

Tarzan'in Ceyni..



Bazen sözlerin yetmedigi anlar vardir... Bu sahane manzara da anlatilacak türden degil..
Sadece bakin ve huzuru hissedin..






























Can dostum guzel insan e.n.k ..











2 Mayıs 2011 Pazartesi

Geride kalan olmak.



En zoru ölum sanirlar, asil zor olan geride kalanlar icindir... Bunu yasayan bilir.
Onu birakmak, topragin altina ellerinle yerlestirmek....

Uzerini toprakla örterlerken gidemezsin yanindan, nasil orda yalniz birakacagim diye uzulursun. Birakip dönemezsin hayata.. Yasamaya nasil devam edecegini bilemezsin..
Ama baska carende yoktur, dönmek zorundasindir...
Acin hic dinmez yureginde.. Sadece alisirsin o aciyla yasamaya. (Aklin hep O'nda kalsa bile..)
Arada bir ansizin ilk gunki gibi bir aci cöreklenir yuregine, bir anlik kriz gibi dusun.. Kisa sureli, gecici ama agir bir kriz..

Napsak bo$, istedigin kadar bekle, bugune kadar söylemedigin kadar onu sevdigini söyle, gelecekle ilgili butun sözleri ver.. Ama artik onu geri getiremezsin..
Yapabilecegin tek sey, ona layik olmaya calismaktir..

Kaybettiklerinizin acisini yasarken, kaybetmediklerinizin kiymetini bilmeyi unutmayin...

18 Nisan 2011 Pazartesi

Aslolan hayatin icinde basarili olmaktir



Bazi meslekler icin egitim almak sarttir. Mesela doktor olmak icin tip fakultesine gitmek gibi.. Ama bu her meslek icin gecerli olmadigi gibi, bazen mektep bitirmek tek basina i$e yaramaz.. Aslolan hayatin icinde basarili olmaktir, ki bunu hic bir egitim kurumu ögretmiyor.. Ancak yasayarak ögreneceginiz birikimler vardir hayatta, bu da onlardan biri... Mezun oldugunuz okul ve dereceniz ne kadar iyi olursa olsun, i$ verenler icin her zaman tecrube ve kidem cok daha önce gelir. Eger i$ hayatina yeni atilacak biriyseniz bunu -aldiginiz egitime ragmen- ise basladiginiz ilk gunlerde bocalamanizdan anlayacaksiniz...

Yukselmek icin baskalarini basamak gibi görup ezen ve zafere giden her yolu mübah gören acimasizlarin ortamidir is dunyasi.. Tecrubesizsen veya fazla durustsen, bu kurtlar sofrasinda ana yemek olman an meselesi.. Bi hamlede yutuverirler seni.. Peki bunu degistirmek mumkun degil mi? Dürüst olanlar her zaman kaybetmek zorunda midir? Bizi düzen düzene bir comak sokmak cok mu zor? Degistiremez miyiz bu zihniyeti? Beynimin butun kivrimlari bu soru isaretleriyle dolu..



Gurbet elde yasamaktan surekli sikayet etsem de, degismeyecek bir gercek var ki o da burada hayat hakkinda cok fazla deneyim sahibi oldugumdur.. Cok farkli hayatlar, farkli kulturler, farkli insanlar tanidim.. Ve ögredim ki, hayat sana ne kadar acimasiz ve karmasik davranirsa sen bir o kadar guclu ve yenilmez oluyorsun.. Bir laf vardir ya hani "bazi insanlar büyük dogar, bazilariysa sonradan bile büyüyemez" diye, iste ben de galiba erken buyuyenlerdenim.. Ama butun bu ögrendiklerime ragmen benim de asla yikamayacagim kati kurallarim var; her seye ragmen insan olmak gibi.. Durustlugumden feragat edersem iste o zaman ben, ben olmaktan cikarim ! Sizlere tavsiyem, konumunuz ve statunuz ne olursa olsun, bedelini ne olursa olsun inatla, imanla ve cesaretle savasip didinin.. Dogru yoldan sasmayin.. Hak yemeyin, yedirmeyin..! Sonunda mutlaka kazanan siz olursunuz...

Unutmayin..! Etrafini iyi taniyan, karsisindakinin taa icini kesin ve acik gören bir insani sarsmak pek mumkun degildir.. Her seye hazirlikli olmak ve kimden ne gelecegini tahmin edebilmek beklenmedik olaylara karsi sakin yapar insani.




Günün sarkisi Ezginin gunlugu- eksik bir sey mi var.

6 Nisan 2011 Çarşamba

Isvec'te Moda.



Moda denildiginde ilk akla gelen ulkelerden biri de hic suphesiz Isvec'tir.. Streetstyle sokak modasini takip eden moda blogculari az cok Stockholm'lularin giyim tarzi hakkinda bilgi sahibi olmustur.. Stockholm dunya capinda bir cok alanda ödül almis modacilari, vintage magazalari ve isveclilerin kendine has tarzlariyla hep dikkat cekmistir.. Tekstil devi H&M ve daha bir cok taninmis magaza zincirleri Isvec dogumludur..Drottninggatan’da, T-centralen’de ve isvec’in en islek ve tarz yerlerinden biri olan södermalm de bulabileceginiz magazalar ve alisveris galerileri hem fiyat olarak cok uygun hem de degisik ve tarz seyler bulabileceginiz biryer. Bir sokakta 4-5 tane sagli sollu H&M karsiniza cikabilir, ama ilk bakista hepsinde ayni seyler varmis gibi dursada iyice bakildiginda bir birinden farkli kiyafetler göze carpabiliyor.




H&M kivaminda bir diger magaza ise Gina Tricot. Enk ile ne zaman buraya girsek mutlaka bir seyler alir cikariz. Bu seferde enk'in elinde tuttugu elbisenin siyahini kaptim.. Biraz iddiali ya da basit gibi görünse de modayi yakindan takip edenlerin hemen farkina varacagi detaylarla dolu ve farkli giyinmeyi sevenlerin cok hoslanacagi magazalarla dolu bu ulke.



Burada kiyafet piyasasi Turkiye'den cok daha gelismis ve cok daha ucuz.. Rüküs giyinmeyi özellikle isteseniz bile bunu basarmaniz pek mumkun degil, cunku modaya uymayan hic bir kiyafet satilmiyor bu ulkede.. Ünlü bir modacinin da dedigi gibi "Isvecliler az parayla, cok modern giyinmeye alisiktir"..
Sokakta yuruyen her insan basli basina bir ikoncan havasinda.. Ilginc tipler, cok farkli tarzlar var.



İsvec’te moda denildiginde akla gelen ilk isimler Acne, Filippa K, Cheap Monday, Nudie Jeans ve bir İsvec klasigi Whyred.




İsveclilerin kendilerine özgü bir stilleri var. Ya cok abartili kürkler,piriltili elbiseler ya da cok sade, özensiz bir tarzdadirlar. Ama genel itibariyle bakildiginda cok asil ve $Ik bir havalari vardir. Türkiye'de giymeye cesaret edemediginiz seyleri burda erkek dahi olsaniz rahatlikla giyebilirsiniz. Ne kadar acayip ve tuhaf giyinmis olursaniz olun hic kimse tarafindan yadirganmayacaginizin garantisini verebilirim. Mini, dekolte, hatta cok acik buldugunuz elbiseler, taytlar, iddiali renkler göze batmaz. Kisin -5 derecede acik topuklu ayakkabılarla ve sortla bile kimsenin tuhaf bakislariyla karsilasmadan dolasabilirsiniz. Gündüz disari ciktiginizda karsilasacaginiz en klasik seyler, son zamanlarda cok gözde olan parlak taytlar, sadece kilotlucorap üzerine giyilmic uzun gömlek veya salas t shirt’ler, deri ceketler , tozluklar ve fularlar. Hava genelde soguk oldugundan rahat rahat gezebilecegimiz kalin bir palto,eldiven,atki,corab yaninda acaba giysem tuhaf mi olur, cok mu acik olur dediginiz tüm kıyafetler ideal.



Makyaj denildigindeyse akla ilk gelen Face Stockholm ve Mac'e benzeyen ama ondan cok daha fazla ucuk kacik renklere sahip, makyaji sevmeyen birine bile makyaj yapmayi sevdirecek nitelikte olan Make Up store markalaridir. Sagliga her seyden fazla önem veren vikingliler, makyaj konusunda da hasassiyeti elden birakmamis. Hic bir kozmetik malzeme kimyasal zarar icermiyor, aksine bir cogu ekolojik zararsiz maddeler oldugu icin hic bir sekilde zarar verme olasiligi yok.



Bir gun olurda yolunuz duserse bu saydigim yerlere mutlaka ugrayin. Alisveris tutkunlari ne demek istedigimi anlayip cilginlar gibi magazalara kosacak eminim :)



Ayrica her an, her yer alisveris merkezinde ünlü mankenlerin ve isvec medyasinin bulundugu defileler karsisina cikabilir. Hazirlikli olun ;)





Magazalarin bulundugu cadde baris timsali olan bu heykel, Isvec'te hatta gezip gördugum tum yerlerde en anlamli buldugum heykeldir. Keske dunya uzerindeki butun silahlarin namlusunu böyle dürüp bukebilsek, dugumleyebilsekte kimsenin cani yanmasa..

Bugunluk bu kadar. Adios..

18 Mart 2011 Cuma

Ne oldum degil ne olacagim da degil, ben ne yapiyorum demeli insan




"Bu hep boyle mi devam edecek? " . sorusunu kendinize ne kadar cok soruyorsaniz o kadar cok Allah belanizi vermis demektir.. Günde bir milyon kere bu soruyu kendime sorup cevabini bulamadigimi dusunurseniz ruhumdaki derin boslugun marriannes cukurundan daha derin oldugunu saptayabilmeniz hicte zor degil..



Savaslar, krizler, afetler ve de soguklar. $öyle $ensakrak yaziyim ortamin havasini dagitayim dedim ama yok,ilham perim bile israrla bunalimda..
Dünya hali, ev hali, is hali derken bir de baktik ki ictigimiz caydan sarhos olmusuz, dinledigimiz caz müzikse Müslüm baba etkisi yapip kederlendirmis bizi. Hatta bir ara e.n.k'le kahve ve cayimizi serefe tokusturup, hic alakasi olmayan bir sarkida zilgit cekerken bulduk kendimizi :) Sanirsin ki cafede degil de meyhanedeyiz.. Zaten biz ne zaman bir araya gelsek derin mevzulara dalar, isin icinden cikamayiz.Ha ama arada bir sacmalayip gülme krizlerine girdigimizde oluyor tabi..


Aslina bakarsaniz devletin basina e.n.k ve beni getirseler bir yil icinde ulkeyi dunyanin bir numarali ulkelerinden biri haline getirmezsek serefsizim.. O kadar da iddialiyim evet.!



Insan hayati o kadar ucuzlasti ki, Azraile özenip bu isi meslek edinenlerin sayisi giderek artiyor.. Gun gelecek kendi cellatlari olacaklar ama ne fayda.. Bir yerlerde ölumun soguk yüzü cayir cayir yakarken insanlari, benim icim daha da usuyor... Ü-$ü-yo-rum! Hal böyleyken bizim hayatimizdan sikayet etmemiz ne haddimize! $ükürse $ükür, yetinmekse Allah'ina kadar..!



Radyonun fisini cekersiniz ve müzik biter hani.. Ölüm de bunun gibi bir sey iste. Fi$in cekilir hayat biter.. Bu kadar basit olmamaliydi diyor insan, ama oluyor.. Madem 2 dk sonra yasayacagimin garantisi yok her animi degerlendiririm diye dusundum ve butun bosluklari dolduruyorum.. Lakin eskisi kadar keyif vermiyor bazi seyler..



Her dönemin kendine has kokusu, havasi vardir ya hani.. Burnuma gelen keceli kalem kokusuyla 10 - 11 yaslarima döndum az önce.
Bizim zamanimizda internet yoktu mesela.. Bestas vardi, cincan vardi,celik comak vardi. Dostluklar "follow" ile "like" ile olusmuyordu.. "herild yani, hey maykil versene borc, olmaz maykil yandan kaykil" populerdi laflardi bizim zamanimizda. Oha falan olan nesilden degildik yani.. Anket ve hatira defterlerimize "sepet sepet yumurta sakin beni unutma" yazardik olur biterdi. Izleyici sayisi artsin diye suslu laflar edip, kasmak yoktu. Her sekilde makbule gecerdi ictenligin.. Ama Sezen Aksu'nun da dedigin gibi "eskidendi, cok eskiden"..

Bu arada meteoroloji kar soldan soldan gelecek diyor.. Bana yine geldiler dostlar, bana yine geldiler. Ani ani gidiyorlar..

3 Mart 2011 Perşembe

Devrik ama devrilmeden yaziyorum simdi..



Yirtariz dns ayarlarini enginlere sigmaz tasariz.
Hangi digitürk bize zincir vuracakmis sasariz..

Yurt disindakilerin blogu kapanmadi tabi tuzlari kuru diye sitem edenler olmus, emin olun en az sizin kadar uzuldum memleketimin bu icler acisi haline. Sizin aciniz benim acimdir canlarim, siz olmazsaniz blog yazmanin ne anlami kalir ki.. Hatta bi ara hevesim kacti, blog yazmayi birakiyim diye dusundum ama sonra neden pes eden ben oluyum ki dedim. Eskisinden daha fazla yazip inadina mucadele etmek varken! Zaten yakinda 'sen cok oksijen tuketiyorsun' diye akcigerlerimize de yasak koyarlarsa hic sasirmam.

Son zamanlarda bloggerlarla epey ugrasanlar var. Bir blogger'a acilan davanin hemen ardindan, digitürk'ün bütün blogspotlari sansürlenmesi sizce bir tesaduf mu? Yoksa digitürk sadece bir bahane mi? Bunu bir dusunun derim ben..

Bu uzucu olaylardan sonra beni tek mutlu eden sey sanirim günümün ayiyor olmasi oldu... Evet, artik sabahlari burada da gunes doguyor, cocuklar gibi $enim.. Karanliga ne kadar alistiysa artik gözlerimiz, araba fari görmus tavsan gibi kalakaldik ortada..
Hava sicakliklari da birazcik yukselince firsattan istifade sokaklara firlayip dolastik enk'le. Fotograf cekmeyi de ihmal etmedik tabiki..




Bu gavurlar her seyi dusunmus yapmis abi, orasi tamam da tuvaleti türkler bulmus bundan daha önemli icat olabilir mi..? Bugun Stockholm dunyada en temiz dogaya sahip sehir unvanini aldiysa bunda Türklerin payi büyüktür..
Bu gectigimiz sokaklardan bir zamanlar bok püsür eksik olmazmis.. Cünkü insanlar tuvaletlerini kovalara yapar ve pencereden asagi sokaga dökerlermis.. Hatta eger evde bir misafir varsa ve yemektelerse, sofradan kalkmak saygisizlik olarak kabul edildigi icin oturduklari yerde altlarina iserlermis.. Sokaktan gecenlerse yururken devamli yukari bakarak yururlermis ki tepelerine pislik dökulmesin.. $imdiyse yerde tek bir cöp dahi göremiyoruz, ilerleme diye buna denir iste.. Biz cok daha önceleri onlarin bulundugu bu safhadayken asagilara dustuk, geriledik. Simdi sorsaniz Avrupa'lilara bize minnettar olmak söyle dursun; türklerden pis, türklerden pasakli millet yoktur.. Bu yuzden kimseyi suclayamyiz tabi, butun bunlarin sorumlusu biziz cunku..



Ama tabi memleketin halini dusunmekten cok daha önemli islerimiz var bizim. "Cemile'nin hali ne olacak? Caroline kaltagi yine ne haltlar karistiracak. Hürrem Sülüman'la halvet olacak mi? " bunlar daha önemli bizler icin.. Ulke seriatla yönetiliyormus, özgurlukler kisitlaniyormus kimin umrunda? Bu sözlerim sadece sizlere degil kendim de dahilim buna. Genclige hitap eden Atam, genclik coktan bitmis.. Mezarinda ters dön simdi..
Keske biraz daha duyarli olabilseydik ve bazi seylerin farkina varabilseydik..



Deniz kocaman bir buz pistinden ibaretti, erimeye baslamis.



Kugular bile gunesin tadini cikariyor..



Taze gelinin bogazindan bi sey gecmiyor, kocasindan ayri olunca.. Allah butun sevenleri kavustursun insallah..

Bugunluk bu kadar, adios.

5 Şubat 2011 Cumartesi

Objektifime takilip kalanlar..


Ben gecerken sahilden sessizce, otobusler kalkar bu limandan gizlice..

Her sabah bu limandan otobuse biniyorum.. Yazlari göruntu sahane ama bu soguk kis gunlerinde denizin ayazi hic cekilmiyor. Sabahin körunde, karanlikta insanin icine isliyor soguk..Gunes ögle vakitlerinde dogdugu icin ancak is dönusu tadini cikarabiliyorum manzaranin.. Suanda deniz kocaman bir buzuldan ibaret, göruntu ayni keyifi vermiyor maalesef.
Yaz geleydi eyiydi.


Fotograflarin bir cogu yazdan kalma..