26 Ocak 2011 Çarşamba

Yoksa siz de anlam veremediklerimizden misiniz?

Cedric cok zeki bir cocuk olmasina ragmen ileri göruslu degil. Cunku 25 yasindaysaniz eger hayat cok boktan.. (8 yasinda olasim geldi.)

Hic bir yere ait degilim suanda. Ne isvec'e ne de Turkiye'ye..
Beni bekleyen bilinmeze ve belirsizlige dogru adim adim yaklasirken tum yakinlarimla iliskim kesilmis; cesitli irk, din, dil ve cinsiyetten, hic tanimadigim insanlarla kayitsiz sartsiz bir teslimiyet icinde, ayni kaderi paylasiyorum.. Ne kadar cok insan var burada... Beyazi, zencisi, uzakdogulusu, hispanigi.. Dunya uzerinde konusulan dillerden kac tanesi kulagima caliniyor, bilemiyorum. Tam bir insan ve ses kalabaligi! Öylesine yogun ki bogulacak gibi oluyorum bir an. Sadece bazen, özellikle yalniz kaldigim zamanlarda, ruhumun benden cok daha yasli oldugu hissine kapiliyorum.



Bu yil ki$ zorlu geciyor. Stockholm, buzlar ulkesine döndu.. Her yer dev bir buz pisti görunumunde.. Yurumek bir yerden bir yere gitmek buyuk sorun.. Her seye ragmen ihtisamli bir göruntusu var bu sehrin, kartpostallarda bile göremeyecegimiz guzellikte. Ama bir sehiri sevmek icin onun guzelliginden cok "burada yasayabilir miyim? " diye sorarim kendime.. Hani derler ya "insan dogdugu yerde degil, doydugu yerde yasamali" diye, ben buna kesinlikle katilmiyorum. Bence insan kendini mutlu hissettigi yerde yasamali..



Bir yerlere yerlesip de kendini tamamen oraya ait hissetmis insanlar var mi? Varsa buna ulasmak icin neler yaptilar? Ne yediler, ne ictiler?

Sanirim memleketi özledim ben simitcisinden, balikcisina, seyyar saticisindan, pazarcisina. herkesi hepsini.

Sen istedigin kadar planladigini zannet gelecegi, o gene bildigini okur ve hayatin insana neler getirecegi hic belli olmaz. Her seye hazirlikli olmak gerek.Bu yil bizim ailenin ameliyat yili oldu sanirim. Önce babaannem riskli bir ameliyat gecirdi ve kaldiramadi hayati veda etti. Sonrasinda ablam, her ne kadar basitte olsa bizi endiselendirmeye yeten bademcik ameliyati oldu. Yarinsa babam prostat ameliyati olacak ve ben yanlarinda olamayacagim.. Siradakiyse benim, daha önce bahsetmistim size kistlerden. Ama elimden geldigince erteliyorum, nereye kadar kacacaksam artik. Bakma sen bana okur, arada bir böyle depresirim ben, kimseye belli etmem aslinda ama bugun doldu tasti icimdekiler.. Allah daha buyuk kederler göstermesin, hic biri hallolunmayacak seyler degil ama insan yine de huzunlenmekten kendini alamiyor iste.
Varolus demek tatminsiz olmak demektir. Ne secim yaparsak yapalim, ya da ne yasarsak yasayalim hayat daima noksan kalacaktir bir yaniyla..

Saygi duyulacak bir tarafiniz varsa o tarafiniza saygilarimla... iyi geceler.

Not : fotograflar 2008 yazindan kalma eski fotograflardir.





6 Ocak 2011 Perşembe

éLLa Ç. ( bir isvec blogiyesi)

Bu blogtaki kisi ve kurumlarin gercek kisi ve kurumlarla alakasi vardir.Hayal ürünü degil, tamamen gercektir..Dukkanin önune oturmus siftah yapmayi bekleyen bir esnaf gördum.. Kucuk bir market acmis, kendimi birden memleketimin guzide kenar mahallelerinden birinde gibi hissettim, icime ilik ilik bir seyler akti sanki; adamin boynuna sarilip " sana kanim cok isindi sana emmi diyeblir miyim?" diyecektim nerdeyse. Iste bu derece acinasi bir haldeyiz gurbette. Neyse girdim iceri adam arapca konustu, ben turkce konustum gul gibi anlastik.is yerinde de özbekce konusuyoruz. isvecce harici her dili konusuyoruz.Negzel.

Buz gibi havada basagrisiyla yol kahri cekmisken cantayi bi kenara atip iceri gectim,evin sicakliginin yuzune vurmasi $ahane bir duygu...

Sucuklari kisik ateste yavas yavas cevirip.üzerlerine 2 yumurta kirdim cayla mideye indirdim.O kadar acikmistim ki cignemeyi bile düsünmüyordum:) velhasil cignemeden yutmanin hazimsizligini yasiyorum suanda.

Ve sessizlik . En basinda fark edilen agir sessizlik . Cayinizi karistirirken dikkatli olmalisiniz, bombos evde eko yapiyor..$IngIrr, $ingIr $IngIrrrr... irritation.!!!

Hafizamda bahar temizligi yapmak istiyorum. Cakralarimin penceresini acip bir guzel havalandirmali beynimi. Tozlu,kirli ne varsa cöpe atmali.

Olmasi gerekenler, olanlar ve olmasini istemediklerim arasinda köse kapmaca oynuyoruz sanki. Kaciyorum. Aslinda bosuna kosturup acele ediyoruz.Ne gecmis ne gelecek var. Sadece ve sadece su ana ver kendini. Dem bu demdir..Bundan sonraki her dakikam yolda buldugum para gibi . Harcarken en ufak bir tereddütüm olmayacak .

Karinca icin mutfakta sekerin,ev sahibi icin paran,ayda bir yakalandigin arkadaslarin icin iki cift lafin,gülümseyen yüzün varsa gerisi hikayeee..


Bugun cok filozof gördum kendimi.. Uykum gelince hep hayatin derinine iner sorgularim iste böyle. siz bir de beni ruyalar aleminde görun.Cok fantastik seyler kurguluyorum. Benim felsefemde bu kadar iste, kelimelerim sussuz pussuz siradan.Okudugunda bir anlam veremiyorsan yazdiklarima endiselenme. Her kelimenin kendi anlami var zaten , en azindan genel inanis o yönde .

Bu yuzden benden filozof olmami bekleyip aradigini bulamayinca elestiren kocerolar; gidin belgesel izleyin! Blogumda vakit kaybetmeyin.

Ruhunun gidaya ihtiyaci varsa bir an önce vermelisin istedigini.etraf sIkIcIdIr, o ana bir fon müzigi lazimdir . o da bugun budur