31 Aralık 2012 Pazartesi

Stooooccckkkkkhooooolllmmmmm seniiii yeneceeeemmm ulaaaaaaannnnnnnnnn !!!


Tam hayata isyan edecektim, annem "kahvalti hazir, cayi demledim" dedi. Agiz tadiyla bi isyan bile ettirmiyorlar adama bizim evde.. Hep ailenin uysal çocuğu oldum bu yuzden, vur kafasina al elinden ekmegini tarzinda.

Kalbi apak yuzu gulpembe éLLa,
Sen alemi ne sandin alem seni kandirir éLLa
Stockholm'un kibari kizi guzel éLLa..



2012'yi geride birakiyoruz bugun, insanlarda bi telas bir nese. Insan ömrunden bir yil daha kaybetti diye bu kadar mutlu olur mu ? cok sacma.

2012'nin hayatima kattiklarina söyle dönup bi baktimda, hic bir kot katmamis afedersin. Hayir yani katmadi da ne oldu, sunun surasinda 365 gunluk ömru vardi, oda tukendi gitti iste.
Sana burdan anca gidersin diyorum 2012.
Bu da mi gol degil 2012.
Allah cezani versin 2012 !


Zaten benim hayatim yaklasik 5-6 yildir, sebebini bir turlu anlayamadigim garip bir sekilde ayni noktaya saplanmis duruyor. Ya bir insan evladinin hayatinda hic mi bi ilerleme veya gerileme olmaz. YOK! Ayni durdugu yerde duruyor, cok enteresan. Bilim adamlari bunu arastirsin lutfen.

Ic guzellik yarismasi yapilsa kainat guzeli secilecek kadar cici kalpli bir insanim, niden oluyor böyle yani niden. anlamiyor ben..

2013'te diger yillarimin bir fotokopisi olacagi icin, vay efendim sunu istiyorum bunu istiyorum diye wish list siralayacak degilim. Tek istedigim efendi gibi gelsin, guzelliklerini efendi gibi sunsun gitsin..



Yilbasinda ne yapiyosooonnn? diye sorup duruyor insanlar. Sanki yapacak cok sey varmis gibi. Napcam her yil oldugu gibi gelenegi bozmuycam. Anamin dizinin dibinde oturup mandalina soyup, dansöz seyretcem.


Simdi kalkip biraz pasta börek cörek hazirliycam, gece uzun olacak ne de olsa.


Dansöz dedim de aklima geldi, gecen gun kuzenin ise girmesini kutlamaya gidelim dedik. Dubai arab restoraninda dansöz var dediler gittik. Bi baktik ki restorant sinek avliyor, az musteri var diye dansöz falanda cikmadi. Kuzenle ben her gittigimiz yeri kuruturuz zaten. Bahtsiz bedeviler olusumuz tescillendi artik.

Her neyse hepinize musmutlu yillar dilerim canlarim. Her sey gönlunuzce olsun, esen kalin efenim.

25 Aralık 2012 Salı

Nerede yanlis yapiyoruz acaba?


Dünya üzerinde biri bir sey yapabiliyorsa, neden ben de yapamayim kafasini yasayamadim hic.. Hic bir zaman hirsli bir insan olmadim.. Bir seyi istedigimde elbetteki uzerine uzerine giderim ama hüsrana ugradigim takdirde fazla zorlamam sansimi nedense.. Vay efendim tuttugumu kopartirim, istedigim seyi elde edene kadar uyku uyuyamam diyenlere özendim hayatim boyunca. Kanaatkarlik konusunda cigir actim.. "aman azicik asim kaygisiz basim" kafasi bendeki..
Mamafi (bu mamafi lafini kullanmaya da ayrica bayiliyorum) hirs bazi noktalarda insanin icini cürüten bi kemirgen gibi olsa da dozunu ayarlayabildigin takdirde basarinin kapilarini acan anahtar haline gelebiliyor.. Tabii basari icin hirs tek basina yeterli degil, bunun yani sira bencil olmakta gerekiyor birazcik. Sürekli baskalari icin yasayan, hayatini onlara göre yönlendiren bir insan hic bir zaman kendi hedeflerine ulasamaz.. Ne demis Bill Cosby;

"Basarinin sirri nedir bilmiyorum ama basarisizligin sirri herkesi mutlu etmeye calismaktir.."



Sosyolojik acidan degerlendirecek olursak bu durum birazda kültürümüzden kaynaklaniyor.. Yukarda sekil A'da gördugunuz gibi :) Vallahi habibi let them do it.

Egitim ve is hayatim boyunca beni her zaman kendisine rakip gören insanlar oldu cevremde, hirs yapip yarisanlar, kendini boks ringinde sanip kapisanlar... Ama ben butun bunlara ragmen her zaman elimdekilerle yetinmeyi sectim, hic bir zaman gözum hep daha yukseklerde olmadi.. Ve 27 yillik hayatim boyunca ilk kez ne kadar yanlis dusundugumu anladim.. Geriye dönup baktigimda benden daha basarisiz insanlar hirslariyla cok daha iyi noktalara gelirken, benim bir arpa boyu yol gidememis olmam kafama dank etti.. Hayat hic bi zaman insanin istediklerini gümüs tepsi icinde sunmuyormus.. Elde etmek istediginiz sey icin mucadele ve savas vermediginiz zaman, uzulme hakkina bile sahip olamiyorsunuz. Adina sucluluk duygusu mu dersiniz, pismanlik mi siz karar verin..



Her dakika hayatin anlamini ve geldigimiz noktayi sorgulamaya kalsak bunalimdan cikamayiz maazallah. Böyle durumlarda kafa yormayan sacma sapan isler yapmak insani rahatlatiyor. Mesela oturup belgesel izlemek yerine sacma sapan bi pembe dizi izlemek, ya da ne bileyim kafa yoran agir kitaplari bi kenara atip hic bir ögretici yani olmayan ama inanilmaz eglenceli ve akici pembe kitaplar okumayi seviyorum. Bi grup entel bu kitaplardan öturu zeka seviyenize laf ederse aldiris etmeyin, her zaman olmasa da arada bi böyle komik ve eglenceli kitaplar okumak beyni dinlendiriyor.. Sophie Kinsella kitaplari böyle durumlar icin bicilmis kaftan. Özellikle gecen gün bitirdigim " twenties girl " yani 1920'lerin kizi sahane ötesi bi kitap. Konusu cok ilginc, mutlaka okumanizi tavsiye ederim hanimlar.


Stockholm'a gelince noel gelenek ve adetleri tum gaz devam ediyor.. Resmi tatillerden biz de nasibimizi aldik.. Christmas sarkilarindan, yemeklerinden ve muhabbetinden gina gelse de saygi göstermekten baska caremiz yok..



Hristiyan arkadaslara kucuk jestleri yapmayi da ihmal etmedik.. Muslumaniz dediysek yobaz da degiliz neticede..